Acerca de

Ebeveynliği Öğrenmemize Gerek Var mı?
Kızım Kalya kucağımda ebeveyn oluşumun ikinci haftasıydı. Gece gündüz döngüsünün içinde sanki dona kalmıştım. Çaresiz, yorgundum. Bir hayalimi hatırlıyorum, koca bir salon anneler ve çocukları, yanımızda da bize eşlik eden bilge, deneyimli kadınlar. Hem ebeveynler birarada olsak, hem birileri rehberlik etse!
Bugünün gözleriyle bakıyorum da bilmemenin getirdiği kaygıyı taşıyormuşum. Bir de Dr. Stephen Porges’ in Polivagal Teorisinde ele aldığı gibi, memeli türü bir aradayken kendini güvende ve huzurlu hissediyor. Ben o dönem annelerden uzaktım. Hem taze annelerden hem de deneyimli annelerden.
Bu küçük anı bile ebeveynliğe dair pek çok ipucu taşıyor. Taklit ve pratikle öğrendiğimiz için haritanın tüm çizgileri net olmasa da, bir modele ihtiyaç duyuyoruz. Yani bu apartmanlaşmış toplumun içinde örnekleyebileceğimiz kabilemize ihtiyaç duyuyoruz. Bunu bir açıdan uzmanlar ve kitaplar aracılığıyla sağlamaya çalışıyoruz. Bu yollar biz ebeveynlere ışık tutuyor. Bununla birlikte pratiğe gelince tekleyebiliyoruz.
Aslında temelde yaşadığımız sorun, yaşadığımız çağın getirisiyle içgüdülerimizden oldukça uzaklaşmış olmamız. Yani rehberlik eden ebeveynin kendi içindeki bilgelikle temasının azalmış olması. Bu bilgelik için önemli olan filtresiz bir zihinle an’da olmak. Böylece çocuğun, durumun ve kendi ihtiyacımızın ne olduğunu fark edebiliriz. Yani temelde önemli olan ‘bilinçli farkındalık = mindful olma hali.’
Burada şu an ne oluyor?
Bende şu an ne oluyor?
Çocuğun neye ihtiyacı var?
Eğer ben atalardan aktarılan yaralarla çocuğuma yaklaşıyorsam, çocuğun ve durumun ihtiyacını yanıtlamış olmayacağım.
Eğer ben büyütülürken bana davranılan kalıbı, otomatik harekete geçiriyorsam, ihtiyacı göremediğim gibi, ilişkimizi de zedeleyebilirim.
Eğer çocuğuma özgünlüğünü fark ederek yaklaşmak yerine, hayalimdeki çocuk kalıbına uydurmaya çalışarak yaklaşıyorsam, tepkisel olabilirim.
Sonuç olarak da yorgun, hassaslaşmış ilişki ve kaosun devir daime dönüşmesini deneyimleyebiliriz.
Bilinçli farkındalık yani mindfulness, anda ne olduğuna dikkatin davet edilmesi kadar bizim anda olana yönelik tutumumuzun samimi, yargısızca farkındalığını da kapsar.
Tetiklenmelerimizin, o güne ait ruh halimizin, beklentilerimizin, zorluklarımızın, geçmiş yaralarımızın kalıntılarının, yansıttıklarımızın farkında mıyız?